Kaç Çeşit Zemin Vardır? Felsefi Bir Analiz Zemin, üzerine bastığımız, dayandığımız ve varlığımızı sürdürebildiğimiz bir yüzey olarak, en basit haliyle fiziksel dünyamızın temel taşlarından biridir. Ancak felsefi bir bakış açısıyla, “zemin” kavramı çok daha derin anlamlar taşır. Antik Yunan’dan günümüze kadar, filozoflar zemin kavramını sadece bir fiziksel alan olarak değil, aynı zamanda insanın varlık, bilgi ve ahlak anlayışını şekillendiren bir metafor olarak ele almışlardır. Peki, aslında kaç çeşit zemin vardır? Gerçekten yalnızca fiziksel ve somut bir zemin mi vardır, yoksa soyut düzeyde de çeşitli zeminler var mıdır? Bu yazıda, zemin kavramını etik, epistemolojik ve ontolojik boyutlarda keşfederek, varlık ve bilgiye…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Kar Kardeşliği Filmi Gerçek Hikâye Mi? Bir araştırmacı olarak insanın sınırlarının zorlandığı tarihî olayları incelerken, gerçek ile kurgu arasındaki sınırın nasıl kaybolduğunu görmek dikkat çekici oluyor. “Kar Kardeşliği” filmi de tam bu noktada duruyor: Gerçek bir felâketin sinemaya yansıması ve ardından izleyicinin “gerçekten yaşandı mı?” sorusunu sorması. Bu yazıda filmin dayandığı tarihsel arka planı, yaşanan kazayı, hayatta kalma mücadelesini ve günümüzdeki akademik tartışmaları ele alacağız. Tarihsel Arka Plan: And Dağları’nda Gerçekleşen Kaza 1972 yılının 13 Ekim günü, Uruguay Hava Kuvvetleri’ne ait 571 sefer sayılı uçuş ve içerisinde amatör bir ragbi takımı bulunan yolcu uçağı, And Dağları’na düşerek tarihe geçen bir…
Yorum BırakKanıtlama Nedir Türkçede? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Güç İlişkileri, Toplumsal Düzen ve Kanıtlama Bir siyaset bilimci olarak, toplumsal düzeni ve güç ilişkilerini incelerken, sıklıkla karşılaştığımız temel sorulardan biri şu olur: “Gerçekten kim haklı?” Bu soru, aslında sadece günlük yaşamda değil, siyasal ve toplumsal yapılarda da sürekli bir arayış halindedir. Gücün ve otoritenin kimin elinde olduğunu, hangi ideolojilerin etkili olduğunu ve vatandaşların bu yapılar içindeki yerini sorgulamak, kanıtlama olgusuyla doğrudan bağlantılıdır. Peki, Türkçede “kanıtlama” nedir? Bir siyaset bilimi çerçevesinde bunu nasıl değerlendirebiliriz? Kanıtlama, genellikle bir iddianın doğru olup olmadığını belirleme sürecidir. Ancak, bu süreç yalnızca mantıksal ve bilimsel bir yöntemle…
Yorum BırakAntik Roma’nın İlk Yazılı Kanunu Nedir? Farklı Perspektiflerden Bir Bakış Antik Roma’nın hukuki düzeni, sadece tarihte değil, günümüzde de büyük bir etkiye sahiptir. Roma’nın hukuk sistemi, batı dünyasında modern hukuk anlayışının temel taşlarını oluşturmuştur. Peki, bu büyük medeniyetin ilk yazılı kanunu nedir? Herkesin bildiği gibi, Antik Roma’da hukuk yazılı hale gelmeden önce de uygulanıyordu. Ancak, hukuk düzeninin ilk somut yazılı örneği, Roma’nın ilk yazılı yasalarını ifade eden On İki Levha Kanunları (Leges Duodecim Tabularum) olarak kabul edilir. Bu kanunlar, milattan önce 450 civarında halkın önüne asılarak halka duyurulmuş ve Roma’da adaletin temel ilkelerini oluşturmuştur. Ancak, bu yazılı kanunun toplumsal ve…
Yorum BırakKamusal Hizmet Ne Demek? Eğitim Perspektifinden Bir Değerlendirme Eğitim, bireylerin sadece bilgi edinmesini değil, aynı zamanda toplumlarına karşı sorumluluklarını da anlamalarını sağlayan güçlü bir araçtır. Her birey, toplumsal yapının bir parçası olarak, kamusal hizmetlerin ne kadar önemli olduğunu kavrayarak, bu hizmetleri daha etkin hale getirebilir. Kamusal hizmetlerin ne anlama geldiğini anlamak, toplumsal yapıyı daha iyi kavrayabilmek için önemli bir ilk adımdır. Bu yazımızda, kamusal hizmetin ne demek olduğunu, öğrenme teorileri, pedagojik yöntemler ve toplumsal etkiler ışığında inceleyeceğiz. Kamusal Hizmet Nedir? Kamusal hizmet, devlet tarafından sağlanan ve tüm toplumun yararına sunulan hizmetlerdir. Bu hizmetler, eğitim, sağlık, altyapı, güvenlik gibi toplumsal yaşamı…
Yorum BırakKama Açma Nedir? Ekonomik Perspektiften Bir İnceleme Giriş: Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonomi, kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada seçim yapmayı ve bu seçimlerin sonuçlarını anlamayı gerektirir. Bireylerin, şirketlerin ve devletlerin kararları, kısıtlı kaynakları en verimli şekilde kullanmak için sürekli olarak şekillenir. Bu bağlamda, her ekonomik karar bir fırsat maliyeti taşır; yani bir kaynağın bir alanda kullanılması, diğer bir alanda kullanılmasından vazgeçmek anlamına gelir. Ekonomistler, bu seçimlerin sonuçlarını analiz ederek, toplumsal refahı artırma yollarını ararlar. Bu yazıda ele alacağımız “kama açma” kavramı, genellikle fiziksel ya da ticari alanlarda karşımıza çıkan bir terim gibi görünebilir, ancak ekonomistlerin bakış açısıyla incelendiğinde, çok…
Yorum BırakDeniz kenarında bir akşamüstü oturup oltamızı suya salarken aklıma gelen soru: “Gerçekten Çinekop, Lüfer’in küçüğü mü?” oldu. Hem merakımı gidermek hem de sizinle birlikte bilimsel bir mercekten bu soruyu tartışmak istiyorum. Gelin, birlikte boyutlar, biyoloji, isimlendirme ve avcılık açısından verilerle bakalım. Balığın biyolojisine giriş: Aile ve tür bağlamı Lüfer (bilimsel adı Pomatomus saltatrix) Pomatomidae familyasına ait bir balık ve Türkiye’de Ege, Marmara, Karadeniz gibi denizlerde ekonomik değeri yüksek türlerden. :contentReference[oaicite:3]{index=3} Çinekop ise bazı kaynaklara göre aynı türün daha küçük boyutlu hali ya da genç bireyi olarak anılıyor. Örneğin “küçükten büyüğe doğru: defneyaprağı, çinekop, sarıkanat, lüfer, …” gibi ifadeler göze çarpıyor. :contentReference[oaicite:4]{index=4}…
Yorum BırakKalsiyum Düşüklüğü Tehlikeli Mi? Bir Felsefi Bakış Hayatın temeli nedir? İnsanlık tarihinin başından itibaren, varoluşun temellerini sorgulayan bu soru, bazen bedensel bir mesele olarak karşımıza çıkar. Kalsiyum, insan bedeninin temel yapı taşlarından biri olmasına rağmen, bu minik minerali anlamak, aslında insanın kendisini ve dünyayla olan ilişkisini anlama çabasıyla bir örtüşme yaratır. Kalsiyumun düşüklüğü, hem fiziksel hem de felsefi bir sorudur. Çünkü bedensel sağlığımız, yalnızca biyolojik değil, ontolojik bir bağlamda da bizim kimliğimizi oluşturur. Peki, kalsiyum düşüklüğü gerçekten tehlikeli midir? Bu soruyu etik, epistemolojik ve ontolojik bakış açılarıyla ele alalım. Epistemoloji: Bilginin Sınırları ve Kalsiyum Epistemoloji, bilgi teorisi olarak, “neyi biliyoruz?”…
Yorum BırakKalkan Balığında Kılçık Olur Mu? Toplumsal Yapılar ve Cinsiyet Rolleri Üzerine Bir İnceleme Toplumsal yapılar ve bireylerin etkileşimleri, her alanda olduğu gibi mutfaklarda da kendini gösterir. Bu yazıda, sıradan bir soru olan “Kalkan balığında kılçık olur mu?” sorusuna, toplumsal normlar ve cinsiyet rolleri üzerinden derinlemesine bir bakış açısı getirmeye çalışacağım. Bir araştırmacı olarak, toplumsal yapıları ve bireysel deneyimleri anlamaya çalışırken, genellikle çok basit görünen soruların, toplumu nasıl şekillendirdiğini görmek insanı şaşırtabiliyor. Kalkan balığındaki kılçık meselesi, aslında bir kültürel pratiğin, toplumsal beklentilerin ve cinsiyet rollerinin izlerini taşıyor olabilir. Toplumsal Normlar ve İlişkili Davranışlar: Balığın Hazırlanmasında Bir Metafor Toplumsal normlar, bireylerin toplumda…
Yorum BırakRomanı Hangi Bakış Açısıyla Yazılmıştır? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Derinlemesine Bir Analiz Merhaba arkadaşlar, bugünkü yazımda romanların bakış açısı meselesine odaklanacağız. Bu konu, bir eserin anlaşılmasında ve yorumlanmasında en belirleyici faktörlerden biri. Her roman, yazıldığı dönemin, yazarın ve toplumun izlerini taşır. Peki, bir romanın bakış açısını anlamak, sadece kişisel bir okuma deneyimiyle mi ilgili? Yoksa o roman, evrensel bir perspektife mi dayanıyor? Hem yerel hem de küresel bir bakış açısıyla bu soruları ele alacağız. Küresel Perspektiften Romanın Bakış Açısı Küresel perspektiften bakıldığında, bir romanın yazıldığı bakış açısı, genellikle evrensel değerler ve insanlık durumlarıyla ilişkilidir. Küresel bir bakış açısıyla yazılan romanlar,…
Yorum Bırak